14 Mayıs 2010 Cuma

Kırmızı 4

Anadolu Üniversitesi 2 Eylul Kampusu'nde okuyanlar bilirler bizim meşhur otobusumuz kırmızı 4'ü...Kırmızı 4 asla boş geçmez...Tabiki durakta bekliyorsanız asla! Eğer çarşıda geziniyor ya da duraktan geçiyorsanız bi ton boş kırmızı 4 geçer inadınıza!
Hikayemizde durakta başlıyor zaten..Yani dolu kırmızı 4 lerle ilgilenicez...Herzamanki gibi sabah koşturmacasından sonra koşa koşa arkadaşmn ziline bastım.O da bnm gibi şiş gözler hafif dağınık bir tiple karşımda belirdi.Ve durağa doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladık...Durağa geldiğimizde yine yaklaşık 20 kişi bekleşiyordu.Aralarına katıldık.Biraz önlerde durmaya çalıştık.Ne de olsa O geliyordu! Kırmızı 4 !Önlerde olmazsak saf dışı kalabilir en kötüsüde binemeyip derse geç kalır tabikide o derse giremezdik.Bizim gibi ögrencilerin herzaman devamsızlık sorunu olacağından girmemek demek kalmak demekti bizim literaturde..Zaten o kadar koşturuyorsak sabahın köründe dz getirmemek içindir...
Neyse bekledik,derken bir kırmızı 4 göründü ufukta...Herkes hareketlendi..Biletler çıktı diger yandan eskartlar...Yangözlerle öne nasl daha iyi geçerim süzmeleri tamamlandı.Bizde gardımızı aldık.Ve otobus nedense bize en uzak noktada durdu...Diğer uçta...
Zaten dolu olan otobüse 20 kişi daha sığmaya çalışıyordu...Tıkıştık...Turşu bidonunda gibi özenle istiflendik...Aslında istiflendiler...Çünkü ben binemedim!Arkadaşım basamakta durmuş 'Haydi haydi binsene sığarız bir kişisin haydi!'diye beni yüreklendirmeye çalışıyor ben ise 'Hayır sanırım yapamicam sen git...Atabilirsen imza at..' tarzında umutsuzluk içeren cümleler kuruyorum...Bir yandanda kolumdan çekiyor.Şöförün fırça atmasıyla dahada bi hırsla çekti beni ve basamaktaydım.Evet binmiştim!Başarmıştım! Ama keşke yapmasaydım!
Bindim basamakta duruyorum..Otobus hareket etmeye başladı..E haliylede kapı kapandı.E kapı kapandıda ben basamaktayım!Otobus 100 metre gitti...Ben bagrınıyorum...'Ayağım!Ayağım sıkıştı!Durun sıkıştım!' Otobüs durdu ayağımı içeri aldık.Yine kapı kapanıyor ben tam oh rahatım diyordum ki...Çantam sıkıştığından kapı kapanmadı...100 metre daha yol almıştık ki..Ben yine bağrınıyorum..Konu çantam deil kesinlikle..Kapı kapanmadı ben düşücem haberleri yok!
Derken otobüs yine durdu....Tabi sinirler geriliyor gitgide...Okula geç kalıyoruz...Bir otobüs dolusu insan ki aslında 2 otobüs eder...İstiflenmiş 1 otobüs insan dişlerini sıkmaya başladı...Ben içimden oh bu son neyse falan diyordumkii...
İnanılmaz bir olay oldu...Çantamı çektim..Döndüm...Bir oh çektim...Otobüs yine harekete başladı...Kapı yine kapanıyor...Ve...Aniden...Kalçam kapıya sıkıştı!Şoktayım resmen...Tamam pek küçük bişi değil kabul ediyorum..Bende pek küçük bişi değilim onuda kabul ediyorum..Ama yani insanın kalçasıda sıkışmazki kapıya!Ben bağrınmaya başladım yine..Ama bu seferki can acısı bambaşka..Yürekten bağırıyorum..'Kapıyı açın sıkıştım!!!'Şöför we yolcular cinnette...Herkes delirmek üzere...10 dkdır 300 metre gidememişiz..Ama yani 2 metrelik hatunda son basamağa konurmu arkadaşım!?Minyon bi tip koy illa koycaksan dimi ?
Ben utancımdan morarmışken...Arkadan bir ses geldi...İtiraf ediyorum..Okulu bıraktıysam geçmişime inin karşılaşacağınız sebep budur...Bilinçaltı böyle birşey!
Çocuğun biri aynen şöyle dedi...

'SIĞMIOSA BİNMESİN ABİ!!!!! '

-matilda-

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Biz Siz Onlar

Biz oldukça kalabalığız...Hepberaber ,size başımızdan onlarla geçenleri anlatacağız...
Seveceğinizi umarız =)